Diyabet ya da şeker olarak bilinen hastalık çok ciddi riskler taşımaktadır ve her hastalıkta olduğu gibi şeker hastalığında da erken teşhis çok önemlidir.
Diyabet Tehdidine Karşı Önleminizi Alın!
“Önümüzdeki 30 yıl içinde, her 5 kişiden 2’si diyabet hastası olacak”
Ürkütücü olmasının yanı sıra önleyici sağlık tedbirlerinin alınması için uyarıcı niteliği ile de dikkat çeken bu öngörü Dünya Sağlık Örgütü’ne ait. Yaşam boyu süren ve vücutta kalıcı hasarlara yol açabilen diyabet hastalığına karşı dikkatli olunması gerekiyor. Diyabet hastalığının görülme sıklığındaki artış pek çok farklı etkene bağlı olmakla birlikte; her geçen gün gelişen tedavi yöntemleri ile hastalığın kontrol altına alınması da kolaylaşıyor.
“Her 4 kişiden 1’i diyabet ile yaşıyor”
Halk arasında “Şeker hastalığı” olarak bilinen diyabetin, hastanın kan şekeri seviyelerinde yükselme ile kendini gösterdiği için bu şekilde adlandırıldığını söyleyen Uz. Dr. Demircioğlu “Diyabet, kan şekerini kontrol eden insülinin, miktar veya fonksiyon olarak yetersizliği sonucu; kan şekeri yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. Diyabet hastalarında kanda şeker oranı yüksek devam eder ve kontrol altına alınmadığı takdirde vücutta yaygın hasarlara yol açabilmektedir. Diyabet tüm dünyada ve ülkemizde giderek artan sıklıkta görülmektedir. 2010 yılı verilerine göre; Türkiye’de erişkinlerde diyabet hastalığının görülme sıklığı %13-14 olarak saptanmıştır. Bu orana “pre-diyabet” olarak da bilinen gizli şeker hastaları da eklendiğinde diyabet hastalığının görülme sıklığı %25’lere ulaşmaktadır” dedi.
Şeker Hastalığı Belirtilerini Erken Fark Edin!
- Çok su içmek
- Sık idrara çıkma
- Ağızda kuruluk
- Cilt yaralarında geç iyileşme
Bu belirtilerin erken dönemde fark edilmesi ve vakit kaybetmeden önlem alınması önemlidir.
Son yıllarda hızla yaygınlaşan yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı diyabet yani şeker hastalığına neden oluyor. Toplumda her 10 kişiden 1’inde görülen diyabetten korunmak için bilinçlenerek kan şekerini kontrol altında tutmak büyük önem taşıyor.
Çok Su İçme İsteği Diyabet Alarmı Olabilir!
Diyabet hastalığının belirtileri ile ilgili “Sık aralıklarla idrara çıkmak, çok su içmek, ağız kuruluğu yaşamak ve kilo kaybetmek şeker hastalığının başlıca belirtileri arasındadır. Diyabet olup olmadığımızı anlamanın tek yolu kanda şeker seviyesinin araştırılmasıdır. Açlık kan şekeri ölçümü, tokluk kan şekeri ölçümü, 3 aylık şeker ortalaması ve şeker yükleme testlerinden birisinin, sağlıklı bireyde olması gereken seviyenin üzerinde olması diyabet tanısı için yeterli olmaktadır.”
“Tedavi Edilmediğinde Ciddi Hasarlara Yol Açabilir”
Diyabet hastalığının ciddiyetinin bilincinde olmak gerekir. “İlerleyen diyabet hastalığı; körlüğe, böbrekleri etkileyerek böbrek yetmezliğine, sinir hasarlarına, dolaşım bozukluklarına, enfeksiyonların, yaraların geç iyileşmesine, ayak kesilmesine kadar gidebilen ayak yaralarına, damar sertliğine, kalp ve damar hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle erken teşhis ve doğru tedavi çok önemlidir. Son 10 yılda diyabet tedavisinde yeni gelişmeler olmuştur. Geçmiş yıllara göre diyabet tedavisi ve kan şekerinin kontrol altına alınması çok daha kolaydır. Diyabet yaşam boyu süren, takip ve tedavisi dikkatle yapılması gereken bir hastalıktır”.
Şeker Hastalığında Doğru Beslenme
Şeker Hastalığında Doğru Beslenme Hayat Kurtarıyor!
Diyabet yani şeker hastalığının tedavisinde kan şekerini dengede tutmak için sağlıklı beslenme altın standarttır. Düzenli ve dengeli beslenme prensiplerine uyarak, hastalığın olumsuz etkilerini azaltmak mümkün olabilmekteyken; yanlış beslenme alışkanlıkları, diyabetin tehlikeli yüzü ile tanışmanıza neden olabilir.
Kan şekeri dengede tutulmalıdır!
Diyabette tıbbi beslenme tedavisinin hastaların yaşam kalitesi için çok önemli olduğudur. “Şeker hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar tedavinin %50’sini oluşturmakta, diğer %50’si de beslenme tedavisi ile sağlanmaktadır. Uygulanan sağlıklı beslenme programı ile kan şekeri istenilen seviyede tutulabilmekte ve kan yağlarındaki artışa engel olunabilmektedir. Doğru gıdaları, doğru şekilde tüketen şeker hastaları, oluşabilecek diğer rahatsızlıklara yakalanma riskini de hafifletmiş olurlar” dedi.
3 ana 3 ara öğün kuralına dikkat!
Şeker hastalarının gün içinde minimum” 6 öğün” kuralına uymaları gerekir. “Öğün sıklığı ve sayısı, şeker hastalarının kan şekeri düzeylerini normal sınırlarda tutmak için çok önemlidir. Günde 6 öğün olarak planlanan beslenme programı sayesinde, insülin dengeli bir şekilde kullanılacak, vücudun insülin ihtiyacı azalacak; hasta, ani şeker düşmesi veya yükselmesi gibi riskli durumlardan da korunmuş olacaktır. Bu hassas dengeyi sağlayabilmek için; tüketilen gıdaların, saf şeker ve şekerli besinler gibi “basit karbonhidratlar”a göre sindirimi daha uzun bir zamanda gerçekleşen kurubaklagil, sebze, tahıllı ekmek, bulgur gibi “kompleks karbonhidratlar”dan oluşmasına dikkat edilmelidir.”
