Alabaş, ülkemizde yeni yeni tanınmaya başlasa da Avrupa’da ‘kohlrabi’ ismi ile bilinen ve çok tüketilen turpgiller ailesinden bir sebzedir. Açık yeşil ve eflatun renkleri olan bu sebzenin hem yumrusu hem de yaprakları tüketilebiliyor. Alabaş yemek neden önemli Diyetisyen Deniz Zünbülcan sıralıyor.
1. Alabaş otunun vitamin, mineral ve lif içeriği zengindir. Lif içeriği ile tok tutucu özelliğe sahiptir. Aynı zamanda kalorisi de çok düşüktür. Zayıflamak isteyen veya formunu korumak isteyen kişiler için iyi bir alternatiftir.
2. A, B1, B2, B3, B6, C vitamini ve kalsiyum, potasyum, fosfor, demir mineralinin kaynağıdır.
3. Antioksidan kapasitesi çok yüksek olan bu ot özellikle akciğer ve kalın bağırsak kanserine karşı koruyucu etki gösterir.
4. Yüksek tansiyonu olan kişiler tedavi amaçlı tüketebilir.
5. Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarından koruyucudur
6. C vitamini içeriği yüksektir. Sigara içenlerin, grip veya nezle olanların, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek isteyenlerin tüketmesi gereken bir sebzedir.
7. B vitaminlerinden de zengin olan bu sebze, sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde de tüketilebilir.
8. Nefes darlığı, astım ve bronşiti tedavi edicidir.
9. Yeni anne olan kadınlar süt artırıcı özelliğinden faydalanabilir.
10. Böbrek taşının oluşumunu önleyen alabaş aynı zamanda böbrek taşının düşürülmesine de yardımcı olur.
Alabaş otunun tüketilme şekli de oldukça çeşitli. Yumru kısmından salatasını, çorbasını veya yemeğini yapabileceğiniz gibi yapraklarından da sarmasını yapabilirsiniz. Sarmasını yaparken pirinç yerine bulgur veya siyez bulguru kullanırsanız daha sağlıklı ve tok tutan bir öğün yapmış olursunuz. Herhangi bir rahatsızlığı olan kişiler diyetisyenlerine danışmadan bu sebzeyi tüketmemelidir. Özellikle iyottan zengin beslenmesi gereken kişilerin mutlaka diyetisyenlerine danışarak tüketmesi gerekir. Çünkü tüm turpgiller gibi alabaş otunun da iyot emilimini azaltıcı etkisi vardır.