Murat Akay ve Çağatay Mutlu hem kamp yapıp hemde ormanda yemek yapmanın keyfini çıkarıyorlar.Ormanda yemek yapılır mı demeyin. Bu ikiliden bu konuda öğreneceğimiz çok şey var. Ormanda ev mutfağını aratmayacak derecede güzel yemek yapıp bunu instagram sayfalarından yayımlıyorlar. Onlar yemek yapmak için “Ateşin ve suyun bulunduğu her yer bizim için mutfak sayılır”diyorlar. Bu cümleyle yemeğe olan aşklarını bu sözden anlayabiliyoruz.
Gazeteye 2018’in Temmuz ayında ropörtaj veren ikili instagram sayfaları ve yaptıkları yemekler hakkında bilgiler vermişler. İşte o ropörtaj :
Onlar yaklaşık 10 yıldır hem iş hayatında hem de günlük hayatta birlikte vakit geçiren, doğayı seven ve koruyan iki arkadaş. Yemek yapmaya yıllar önce beraber çalıştıkları şirketin mutfağında başlamışlar. Sonraları İstanbul’un kalabalığından sıkılıp kendilerini yakın çevredeki ormanlara atar olmuşlar. Yemek yapma işi de böylece ormana taşınmış. Şimdi kırda bayırda şahaneler yaratıyorlar.
29 yaşındaki Yozgatlı Çağatay Mutlu, sahibi olduğu film yapım ve prodüksiyon şirketinde görüntü yönetmeni; eğitimini halen Açıköğretim Fakültesi’nin Medya ve İletişim bölümünde sürdürüyor. 34 yaşındaki Malatyalı Murat Akay ise Radyo-TV Tekniği bölümünden mezun, kameramanlık ve dans eğitmenliği yapıyor; bir yandan da Açıköğretim’de İktisat okuyor. İkiliyle Instagram’daki 127 bin takipçili ‘Orman Lezzetleri’ sayfalarının nasıl doğduğunu, neler yaptıklarını ve planlarını konuştuk.
Birlikte doğada geçirdiğimiz zaman arttıkça, iştahımız da arttı! Yine bir gün ormandaki sohbetimiz sırasında yaptığımız yemeklerin videolarını çekme fikri oluştu ve vakit kaybetmeden hayata geçirdik. İlk paylaşımımız çok fazla ilgi ve beğeni gördü. Bu durum yeni videolar çekmek için motivasyonumuzu artırdı. Yemeklerin çoğunu ormanda yaptığımız için de ‘Orman Lezzetleri’ ismini kullanmak istedik.
Boş vakitlerimizin çoğunu doğada değerlendirmeye çalışıyoruz. Bazen birkaç günlük kamp yapıyoruz, bazen de günübirlik gidiyoruz. Günübirlik gittiğimizde bile birden fazla yemek veya tatlı yapıyoruz.İstanbul’da yaşadığımız için genellikle il sınırları içindeki ormanlık alanları tercih ediyoruz. Fırsat buldukça kamp için başka illere de gidiyoruz.
Doğada her mevsim ayrı güzel fakat kışın yemek yapabilmemiz için şartları daha uygun hale getirdiğini söyleyebiliriz. Havanın soğuk olması, ateşin başında daha fazla vakit geçirebilmemize olanak sağlıyor. Yazın bu süre daha kısalıyor.Çoğunlukla daha önce yapmadığımız bir yemeğin tarifini araştırıyoruz. Bazen tarife, bazen de kendi damak zevkimize göre değişiklikler yapıyoruz. Ne kadar planlı olmaya çalışsak da, markete ve ormana gittiğimizde fikrimiz değişebiliyor. Ormana varınca elimizdeki malzemelerle ne yapabileceğimizi kararlaştırıp başlıyoruz.
Açık hava gerçekten iştah açıyor ve birden fazla yemek yaptığımızdan, çok yiyoruz. Formumuzu nasıl koruduğumuz, en çok sorulan sorulardan. Ama biz doğaya sadece yemek yapmaya gitmiyoruz. Öncesi ve sonrasında, ikiyle altı saat arası süren uzun yürüyüşler yapıyoruz. Aynı zamanda yemek yapmak için de hatırı sayılır bir efor harcıyoruz. Odun toplamak, kesmek, ateşi yakmak, yemeği yapmak ve bulaşıkları yıkamak gibi faaliyetlerden sonra eve döndüğümüzde tekrar acıkmış bile olabiliyoruz.
Yemek yapmaktan keyif aldığımız için bu işler ikimize de zor gelmiyor. Bizi zorlayan tek şey, uzun pişme süresi olan yemekleri beklemek. Mesela son yaptığımız yemeklerden pöç kebabı, 15 saatlik pişme ve bekleme süresiyle sabrımızı zorladı.
Sayfayı ilk kurduğumuzda bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmediğimiz için büyük bir hedefimiz yoktu. Ama zamanla bu beğeninin etkisiyle ileriye dönük çalışmalarımız arttı. Şu an için ilk hedefimiz ‘81 İl 81 Yemek’ projesi. 81 ilin yöresel yemeklerini kendi sınırları içindeki doğal güzellikleri göstererek pişirip bir sosyal medya projesi, sonrasında da bir kitap haline getirmek istiyoruz. İlerleyen süreçte takipçilerimizle küçük kamp organizasyonları da yapabiliriz.