Payitaht Abdulhamid dizisi yayınlanan yeni bölüm fragmanıyla izleyicilerine hareketli anlar yaşatacak. Dizinin yayınlanacak olan yeni bölümünde Halil Halid Joris’in attığı ağa düşer ve Payitahtı eroin illetinden korumak için harekete geçer. Peki Tahsin Paşa gerçekten hainlik yaptı mı yoksa buda bit oyun mu? Payitaht Abdülhamid’in Tahsin Paşa gerçekte hainlik yaptı mı?
Kişinin kendine ettiğini, edemez kişiye hiç bir fani…
Abdülhamid, Tahsin Paşa’nın ihanetiyle sarsılmıştır. Abdülhamid, kadim dostuna sonuna kadar itimat etmek isterken, Ahmet Paşa, Tahsin Paşa’nın hain olduğunu hünkara kanıtlamaya kararlıdır. Abdülhamid bu ihanetin doğru olup olmadığını anlamaya çalışırken, Vembery şeytanın tertibini yapar. Hem Tahsin Paşa’nın ağzını kapatır, hem de şehzadenin elini bağlar. Sabahattin’le yaptıkları ittifak da meyvelerini vermeye başlar.
Halil Halid Joris’in attığı ağa düşer ve Payitahtı eroin illetinden korumak için harekete geçer. Jorris’i yakalamayı umut ederek açtıkları bir kapı onları bir çıkmazsa iter.
Tahsin Paşa Kimdir? Gerçekte Hain miydi?
1859 yılında dünyaya gözlerini açan, Osmanlı Devleti’nin mümtaz bürokratlarından Hasan Tahsin Paşa…
Babası Mesud Efendi’dir. Tahsin Paşa, Rüştiye’de tahsilini tamamlamasının ardından sırasıyla, Sadaret Mektubî Kalemi, Dahiliye Nezareti Mektubî Kalemi, aynı kalemde başkâtiplik ve Bahriye Nezareti Mektupçuluğu görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Yeteneği, liyakat ve dürüstlüğü Ulu Hakan Sultan II. Abdülhamid Han tarafından keşfedilen Hasan Tahsin Paşa, Mabeyn Başkatipliği görevine getirildi.
Osmanlı Devleti’nin iç ve dış hainlerin fitneleriyle yıkılma sürecine girdiği dağılma döneminde 33 yıl boyunca Hilafet sancağını ayakta tutan Sultan II. Abdülhamid zamanında görevini başarıyla ifa eden Tahsin Paşa, II. Meşrutiyet‘in ilanından sonra İttihat ve Terakkiciler tarafından Serasker Mehmed Rıza Paşa, Râtıb Paşa, Zeki Paşa ve Şehremini Reşid Paşa ile birlikte Sakız Adası’na sürgün edildi.
Affedilerek sürgünden dönen Tahsin Paşa’nın Jön Türklerle hiçbir münasebeti yoktur. Cumhuriyet’in ilanından sonra Tekel Tütün Deposunda baş katiplik görevine getirilen Paşa, 1930 yılında Hakk’a kavuşmuştur.
“Kişinin Kendine Ettiğini Edemez Kişiye Hiçbir Fani” Sözü Aslında..