“Eat Clean” yani temiz yeme hareketinin tüm dünyayı sardığı bir dönemde ne yazık ki bu temiz beslenme alışkanlığı bazı bireylerde bir takıntı haline dönüşebiliyor. Tıp çevrelerinde önemsenmesi gereken nevrotik bir vaka olduğu belirtilen bu takıntılar ortoreksiya nervoza adıyla da biliniyor. İşte sağlıklı beslenme takıntısı ile başlayıp kişinin sosyal ve fiziksel durumunu negatif etkileyen ortoreksiya nervoza hakkında her şey…
Ortoreksiya Nervoza Nedir?
Yunanca’da doğru anlamına gelen “orthos” ve açlık anlamına gelen “orexis” sözcüklerinden türeyen ortoreksiya nervoza, bireyin beslenme konusunda kendisi için en “doğru” olanı yapma tutkusundan yola çıkarak, zaman içinde bir saplantıya dönüşen yeme – davranış bozukluklarına verilen addır. Kişinin yemekten kaçındığı anoreksiya ve bulimia nervoza hastalığında takıntının odağı kiloyken, ortoreksiya nervozada ise bu odak sağlıklı olma isteğine yoğunlaşıyor. Yani ortoreksiya nervoza hastası bir kişi sağlıklı beslendiği inancı ile sadece birkaç tip besinle beslenebilir. Normal besinlerin kendisini zehirlediğini – hasta ettiğini düşünebilir ve bu yüzden de kendi beslenme sistemine erişebilmek adına inanılmaz şekilde zaman ve para harcayabilir.
Ortoreksiya Nervozanın Belirtileri Neler?
Elbette tüm sağlıklı beslenenler veya bu konuda bazı kuralları olanlar ortoreksiya nervoza tanısı kapsamında değerlendirilmiyor. Türk Psikiyatri Derneği’nin 2008 yılında yayınladığı “Ortoreksiya Nervoza ve Orto-11’in Türkçeye Uyarlama Çalışması” isimli makalede geçen ortoreksiya nervoza ölçeğine göre bu beş davranış biçimi ortoreksiya nervozanın önemli sinyalleri arasında kabul ediliyor:
- Bazı yiyecek gruplarından tamamen uzak durmak ve hatta bu besinlere “zehir” gözüyle bakmak,
- Beslenme düzenini bozduğunda aşırı bir suçluluk duygusuna kapılmak ve değersiz hissetmek,
- İnsanları beslenme alışkanlıklarından dolayı yargılamak, eleştirmek ve didaktik tavırlar takınmak,
- “Beslenme düzenimi bozarım” kaygısıyla sosyal yakınlaşmalardan, arkadaş davetlerinden ve tatillerden kaçınmak,
- Günün ortalama üç-dört saatini günlük beslenme planını düşünüp organize etmeye ayırmak.
Kimler Risk Altında?
Psikiyatrlara göre Ortoreksiya Nervoza hemen her bireyde ortaya çıkabilse de bazı bireylerin daha yüksek risk taşıdığı da bilinen bir gerçek. Örneğin kronik kaygı bozukluğu ya da obsesif kompulsif bozukluk tanısı olanlar, aşırı mükemmeliyetçi bir karaktere sahip olanlar yeme bozukluklarına, özellikle Ortoreksiya Nervoza’ya çok daha yatkın olabiliyor. Yine geçmişte obezite ile savaşıp yaşam alışkanlıklarını değiştirenler, yeniden aynı şeyleri yaşamamak adına sağlıklı beslenme takıntısı ile mücadele etmek zorunda kalabiliyor.