Artan obeziteyle birlikte yapılan araştırmalarda; son zamanlardaki birçok kişinin, yemek yeseler dahi, açlık hissi çektikleri ortaya çıktı.
Yeteri kadar su tüketmediğimizde, beynimizdeki açlık ve susuzluk lobları yakın olduğu için, hislerde yanılma meydana gelebilir. Bu nedenle acıkıyormuş gibi hissettiğinizde öncelikle su içme seviyenizi gözden geçirin. Aslında “kişisel sıvı tüketimi”ne uygun olarak su içmek gerekiyor. Bu dikkate alındığında, fazla ya da az su içme sorunu ortadan kalkıyor.
Gün içerisinde atıştırmalık yiyen kişierde acıkma oranı daha fazladır. Çünkü atıştırmalıkların içerisinde genel olarak fruktoz şurubu bulunur. Bu nedenle vücut kısa süreli doymuşluk hissine kapılsa da, kan basıncını tetikleyen fruktoz şurubu, ani açlık sinyallerinin gönderilmesine sebep olur.
Vücutta aşırı tepkimelere yol açan şeker, ani heyecan ve enerji verir. Bir anda modunuz yüksekken, bir anda yerlerde hissetmenizi sağlayabilir. Bu enerji harcandığında, açlık hissi tekrar gelir.
Şeker, tek başına vücutta alışkanlık yapar ve vücutta bittiğinde sinyal verir. Devamlı şeker yeme isteği de bunun sebebidir. Yani kısır bir döngü içerisinde ya çok aç, ya da çok şeker isteyen bir bünyeniz olacak.
Diyet diyerek sığındığınız esmer şekerler için de aynı durum geçerlidir.
Stresli bir durumd olduğumuzda, vücudumuzdaki serotonin hormonu çok az salgılanır. Bu hormonun dengelenmesi için; şekerli, paketli, fast food ürünler tüketmek ya da kendi hoşunuza giden aktiviteler yapmanız gerekir. Dolayısıyla bu durum şekere, şeker ise acıkmaya sebebiyet verecektir.
Bazı kişilerin metabolizması çok çalıştığından dolayı, yediklerini çabucak eritirler. Hatta yemek yedikçe kilo alması beklenen, ama aksine hiç kilo almayan kişilere çevrenizde rastlamışsınızdır. Bu durum, metabolizma hızından kaynaklanıyor olabilir. Yani mide boşaldığı için tekrar açlık hissi yerine geliyor.