TRT 1‘in heyecanla izlenen dizisi Vuslat’ın her bölümü ayrı bir merakla devam etmektedir. Söylenen sözler oynanan oyun gibi…TRT 1‘in büyük bir ilgiyle izlenen Vuslat dizisinde her bölümde oynanan Satranc-ı Urefa Nedir?
Muhyiddin İbnü’l-Arabî‘ye ait olan Satranc-ı Urefa (Ariflerin Santrancı) tasavvuf yolunu öğrencilerine öğretmek üzere geliştirilmiş bir oyundur. Halk arasında‘Yılanlı Dama’ olarak bilinir. ‘Urefa’ arifler demektir, Arif ise bilen demektir bilenlerin satrancı…
Vuslat dizisinde her bölümde oynanan Satranc-ı Urefa (Ariflerin Satrancı), Aziz’in kendisiyle ve hayata karşı verdiği mücadeleyi aşama aşama bizlere anlatmaktadır. Satranc-ı Urefa’nın yolcusu olan Aziz, henüz bunu farkında değilken Salih babayı oyunda görmesiyle işler değişir. Oyuna karşı merakı artan Aziz Satranc-ı Urefa (Ariflerin Satrancı) konusunda araştırma yapmaya başlar.
Peki Aziz artık oyunda olduğunu anlayacak mı? Aziz, her hamlesi tehlikeli ve zorlu geçecek olan bu oyunu başarıyla tamamlayıp Visal-i Hak olan son basamağa yani Vuslat’a ulaşabilecek mi?
Satranc-ı Urefa Nedir? Aziz Satrancı Urefayı Araştırıyor..
Aziz’den Satranc-ı Urefa;
Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye atfedilen ariflerin satrancı bildiğimiz santranç tahtasının 100 kareli farklı şeklidir. Ve tasavvufi kavramlar yer alır. Halk içinde oyuna dönüşmüş olsa da bu alelade bir oyun değildir. Belki de buna herkes oyunda denmelidir. Santranç tahtası gerçekte varoluş tahtası olduğundan burada her şey somuttur. Her bir kare inansın inanmasın her insanın kendi özgür iradesiyle içerisinde bulunduğu durmak istediği veya geçmek istediği yükselmek veya düşmek durumunda olduğu makam ve mertebelerden oluşmaktadır.
Satranc-ı Urefa tahtası’nda bulunmakta olan bölümler ilerleme sebeplerine işaret eder. İlerleyen yolcunun geçeceği makamlara dereceler denir. Seyr-u Sülukta başarılı olmak isteyen biri tevhid makamına girene kadar kendisiyle birlikte süluk edeceği bir yol gösterene muhtaçtır. Amaç Visal-i Hakk’a ulaşmaktır. Buraya varan varoluşta görünen görünmeyen her şeyin tek başına failinin yüce Allah olduğunu anlamaya başlar.
Yol, yolcu kader, kaza, tahta yolcunun yolunu bilmesi anlaması içindir. Çarkıfelek oyunda belirleyici olduğu gibi kişinin özgür iradesiyle dilediği kareye gitmesini de sağlayabilir. Herkes oyundadır ama aslolan yolcudur. Takip edilen onun kaderi ve Seyr-u Süluktur.