İnsanlara kayıtsızlığına, umursamazlığına karşın sevdiklerini de tutku derecesinde seven, onlara delicesine bağlanan, serüvenci, girişimci ve gezginci bir ruha sahip olan bir şairi; Cahit Zarifoğlu’nun Anılar Defterinde Gül Yaprağı Şiiri…
Anılar Defterinde Gül Yaprağı Şiiri – Cahit Zarifoğlu
Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düşmüş sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum
Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle
Kimbilir hangi iklimdesin, ben
Sensiz bu sessizlikle
Deli gibiyim sensiz
Bu sessizlikle
Ayrılıkla başım belada
Gözlerini çevir gözlerime
Yoksa sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim
Sensiz bu sessizlikle
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu Hakkında
1940 yılında Ankara´da Maraşlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Babasının memuriyeti dolayısıyla ilk ve orta öğrenimini Siverek, Ankara, Kızılcahamam ve Kahramanmaraş´ta tamamlar. İçe kapanıklığına, dalgınlığına, zeki olmasına karşın alabildiğine inatçıdır da. Lise yıllarında arkadaşlarına cebir, geometri dersleri verir. Fakat bir yıl edebiyat ve cebir derslerinden, iki yıl da yalnız cebir dersinden sınıfta kalır. İnat eder, kitapların kapağını açmaz. Edebiyat sınavına girer, hiç bir soruya cevap vermez. Cebir sınavlarında da aynı tutumu sürdürür. İşte bu süreçte bir yandan şiir yazarken bir yandan da mahalli gazetelerde çalışmaya başlar.
Yine lise yıllarında güreş sporuna ilgi duyar. Maraş Güreş Kulübüne kaydolur. Çok iyi güreş tutar. Lise son sınıfta ise şairin bu kez ilgisi pilotluğadır; Pilot olma sevdasına kapılır. Sonunda bir yolunu bulup Türk Kuşu Kampı´na katılır; üç ay kurs görür; C brövesini alır. Planörle uçar ve motorsuz uçak kullanır. Ayrıca lise yıllarında okul dergisi olan “Hamle”de şiirleri yayınlanır, yine şiirler: İstanbul´daki edebiyat dergilerinde yayınlanmaya başlar.1959 yılında Maraş´ta bir yıl vekil öğretmenlik yapar. Akabinde Maraş Lisesi´ni arkadaşlarından üç yıl gecikmeyle bitirir ve 1961 yılında İstanbul´a gelir; İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydolur.
Bir yandan üniversite öğreniminin yanı sıra şiir yazmayı da sürdürür; bir yandan da hayatını sürdürmek için çalışmaya başlar. Yol Dergisi´nde musahhihlik yapar (1964). Bâb-ı Âli´de Sabah Gazetesi´nde teknik sekreter olarak çalışır (1967). Zarifoğlu´ nun, kendine ait tutkuyla bağlandığı çok şey vardır. İnsanlara kayıtsızlığına, umursamazlığına karşı sevdiklerini de tutku derecesinde sever, bağlanır. Şair, serüvenci, girişimci ve “gezginci” bir ruha sahiptir. Çünkü bu süreçte otostopla Avrupa´nın belli başlı ülkelerini bir uçtan diğer uca gezer, dolaşır; dostlar edinir (1967). Şiirlerini Papirüs, Yeni Dergi, Türk Dili ve Soyut gibi edebiyat dergilerinde yayımlar. Şair, 1987 yılı başında hastalanır ve 7 Haziran 1987´de rahmet-i Rahman´a kavuşur.