Nuri Bilge Ceylan imzalı Ahlat Ağacı, şüphesiz yılın ses getiren filmlerinden biri oldu. 71. Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan ve dakikalarca ayakta alkışlandı. Ahlat Ağacı, yarışmadan herhangi bir ödülle dönemese de Nuri Bilge Ceylan’ın uluslararası arenada sinemasının gücünü bir kez daha kanıtladığı bir film oldu. Oyuncu kadrosunda Aydın Doğu Demirkol, Murat Cemcir, Bennu Yıldırımlar, Hazar Ergüçlü ve Serkan Keskin gibi isimlerin bulunuyor.
3 saat 10 dakikalık film bittiğinde tüm salon büyülenmiş bir şekilde birkaç saniye akan jeneriğe bakıyor. Önden bir ses geliyor “Bravoo”.. Arkada insanlar ayaklanmış alkışlamaya başlıyor. Derken tüm salon ayaktayız. 3500 kişi aynı anda dakikalarca alkışlıyor.
Film, okulu bitirdikten sonra Çan’a ailesinin yanına geri dönen Sinan Karasu karakterinin, etrafındaki herkesle sırasıyla girdiği diyalogları ve bunların hayatındaki yansımalarını görüyoruz. Baba-oğul ilişkisi ve kendini gerçekleştirmenin çıkmazında dokunaklı bir hikâye anlatan Ahlat Ağacı, Cannes’da filmi izleyen seyircilerin kalbinde taht kurdu.
Çanakkale’nin Çan ilçesinde ve civar köylerde çekilen “Ahlat Ağacı”nın merkezinde, yazdığı kitabı bastırmaya çabalayan Sinan adlı edebiyat aşığı bir genç var. Film temelde kendini var etmeye çalışan bir gencin, köyün değer yargılarının dışında yaşayan, bu nedenle kimse tarafından onaylanmayan babasıyla, kendisiyle ve çevresiyle olan ilişkilerini konu alıyor. Nuri Bilge Ceylan’ın neredeyse bütün filmlerinde olduğu gibi bu filmde de karakterler iç dünyalarında yarım ve kusurlular.
Sürekli bir tamam olma, bütünde yer edinme uğraşı içindeler. Film, hayat oyununu ve bu oyunun kuralsızlığını öyle ustalıkla anlatıyor ki, zaman zaman kendine ve yaşadığı topluma yabancılaşan, topluma uyamadığı için yalnız kalan ve yalnızlığın insan doğasına aykırılığı nedeniyle iç hesaplaşma yaşayan ana karakter Sinan’da kendinizi buluyorsunuz. Film ilerledikçe gündelik yaşam, toplumsal çelişkiler, bunalımlar, taşra çatışmaları, sinir bozucu polemikler, iki yüzlü insanlar, çıkar ilişkileri tüm gerçekliği ile sizi içine alıyor.
Sinan oldum olası edebiyatla ilgili bir genç adamdır ve yazar olmak istemektedir. Üniversitede sınıf öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra memleketi olan Çanakkale’nin Çan ilçesine dönen Sinan (Doğu Demirkol), işsiz güçsüz bir şekilde günlerini geçirmektedir. Bir yandan en büyük hayali olan, kendi yazdığı Ahlat Ağacı adlı kitabı bastırabilmek için gerekli maddi kaynağı kapı kapı dolaşıp ararken, diğer yandan da etrafındakilerle, ailesiyle ve özellikle babası İdris’le (Murat Cemcir) birçok sürtüşmeler yaşar.