A’RAF
adımı söyledin,
sayıkladın kurumuş dudaklarınla, bu bir rüya!
sustun, sûr’a üflendi
hayat buluyor tüm ruhlar, beşer beşer.
diyelim ki burası bir dünya
varoluşsal sıkıntılar daha doğmamış
kötülük de hemen icat olunmamıştır zannımca
ama kader, kahırla betimlemiş beni tüm kitaplarda.
meğer sesinle başlayan, sessizliğinle biten bir gezegenmiş bura.
içinde senin olmadığını bilen
sırf kavuşmak ümidi yok diye
gezmeyen bir insanım artık ben.
diyelim ki burası seninle bezenmiş bir hülya,
ki nerede görsem tanırım zaten acı gerçeği.
kokuna rastladığımda nasıl da zorlaşıyor nefes almak
ki bir bağırsam lâl olacak bütün kederim.
söylesene sevgilim, hangi konuya hakimsin ki
temyiz edebiliyorsun kalbimi.
bütün kusurlardan uzak tutulmuş gözlerin
ikiye bölüyor ellerimi, bir pürüzü tanımlamak için.
öldüm, canım çekildi, dirildim,
seni görene kadar ruhum eksikti.
adın kulaklarıma üç kere söylenen, en güzel şiirdi
doğdum yeniden ama hayatı sende buldum ab.
izafiyet teoremi, saniyelerin dakikalara devinimi
seni sevmek eylemi, öyle bir şey ki sevgilim
dört tarafı seninle çevrili kalbimi
açıklayamaz, yetersiz kalır bilim.
diyelim ki burası buluştuğumuz yerdir
diyelim ki bunlar sana söyleyemediğim her şeydir
ve diyelim ki sen hiç göçmemişsindir sevgilim,
bak kurumuş gözlerimde, rüyalar icat ediyorum
bak sensizliğe rağmen, solgun bir elemle yaşıyorum
bak ne olursa olsun tükenmiyor visal ümidim
ve aslında, ölmedikçe kopuyor kıyametim benim.
Rabia Bulduk