Limon, yüksek oranda C vitamini içeren doğal bir antibiyotiktir. Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı vücut direncini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Başta enfeksiyonlar olmak üzere, yüksek tansiyona, anemi ve astıma karşı koruma sağlar. Limonda bulunan antioksidanlar, tümör ve kanser gelişmesine engel olur. Pektinden oluşan lif yapısından dolayı böbrek taş oluşumunu ve iltihaplanmayı engeller. Pektin aynı zamanda toksik maddelerin etkilerini azaltır. İçerdiği potasyum sayesinde hücrelerin düzgün çalışmasına katkı sağlar. Limonun kabukları antiseptiktir; karaciğeri korur ve solunum rahatsızlıklarına iyi gelir. Limon suyu ise, hazımsızlığa iyi gelir, ateş düşürücüdür, saç ve cilt sağlığını korur.
Doğada en çok C vitamini içeren meyve olan limon turunçgiller familyasından bir narenciye türü şifalı bir meyvedir. Bilimsel adı Citrus olan limonun anavatanı tam olarak bilinmemektedir ancak tarihi kayıtlara ilk Antalya’da geçmiş ve tarihte en çok ticareti yapılan şifalı meyvelerden biri olmuştur.
Ilıman iklimlerde odunsu bir gövde üzerinde yetişen beyaz çiçekli çok yıllık bir bitkidir. Yapraklarında ve meyvesinde bulunan uçucu yağlar kokusunu verir. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde yaygın olarak yetişmektedir.
Limon iyi bir C ve B6 vitamini ile potasyum kaynağıdır. Büyük kısmı su ve basit şekerlerden oluşan karbonhidratlardan oluşur. Sağlıklı bir diyet lifi olan pektin içerir. Limonda bulunan lifin %50 – 60 kadarı pektinden oluşur. Çok az yağ ve protein vardır. Çeşitli sağlık yararları sağlayan sitrik asit (limon tuzu), hesperidin (P vitamini), diosmin, eriocitrin ve D-limonen gibi antioksidanlar içermektedir.
Böbrek taşları, atıklar böbreklerinizde kristalleştiğinde ve biriktiğinde oluşur. Limonun sitrik asitli yapısı idrar hacmini ve idrar pH’ını artırarak böbrek taşı oluşumunu engelleyebilir. Limonda bulunan hesperidin böbrekleri korur.
Limon tüketimi özellikle kadınlarda iskemik inme (kan akışını durduran bir kan pıhtısı) riskini azaltabilir. Kandaki düşük C vitamini düzeyleri özellikle fazla kilolu ve yüksek tansiyona sahip kişilerde inme riskinde artışla bağlantılıdır.
Limonda bulunan hesperidin antioksidan özellikleriyle serbest radikallerle mücadele eder, vücudun savunma sistemini uyarıcı özellikler gösterir. Limonun kabuğunda bulunan d-limonen bileşiğinin tümör küçültücü etkisi olduğu ve hücreleri programlı ölüme (apoptoz) götürebileceği gösterilmiştir. Pankreas, mide, cilt ve akciğer kanserinin büyümesini yavaşlatır. Limondaki lif pektin kolon ve meme kanserinin büyümesini yavaşlatabilir. Ayrıca yüksek miktarda ve düzenli C vitamini tüketimi de oksidatif stresi önlemeye yardımcıdır.
Alerjik hastalıkların gelişimi genellikle vücuttaki aşırı oksidatif stres ile ilişkilidir. Limonda bulunan flavonoidler (hesperidin ve d-limonen) serbest radikalleri temizlemeye yardımcı olur ve alerjik reaksiyonları azaltır. Ayrıca alerjik astım gibi hastalıklara neden olan iltihap oluşumların gelişmesini engeller.
Demir vücutta oksijen iletiminden ve kırmızı kan hücrelerinin yapımından sorumludur. Anemi genellikle demir eksikliğinden kaynaklanır ve menopoz öncesi kadınlarda yaygındır. Limonun C vitamini bakımından güçlü yapısı diyetten demir emiliminin artmasını sağlar.
Limonda bulunan pektin bağışıklık sistemini canlandırıcı etki gösterir. Vücutta üretilmeyen B6 vitamini de bağışıklığın sağlıklı çalışması için gereklidir ve kronik hastalıklara karşı koruma sağlamaktadır. Hesperidin bileşiği merkezi sinir sistemi hastalıklarının doğal tedavisinde kullanılmaktadır.
Limonda bulunan çözünebilir lif pektin bağırsakları çalıştırır, doğal bir karbonhidrat olarak şeker ve nişastaların sindirimini yavaşlatıp kan şekeri seviyelerinin dengede kalmasını sağlar. Kabızlığı önlemek için limon suyu içilebilir. Güne başlarken sıcak suya sıkılacak yarım limonun suyunu taze nane ile içmek sindirim sistemini rahatlatıp zindelik sağlar.
Limonda bulunan hesperidin bileşiği diosminle birlikte vasküler (damarsal) koruma sağlar. Diğer antioksidan naringin de ateroskleroz (damar sertliği) hastalığına karşı kullanılabilir. Potasyum minerali kalp hastalıkları ve kötü kolesterol için risk faktörlerini azaltır. Yeterli ve düzenli C vitamini alımıyla kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riski düşer.
Her sabah, aç karnına ılık bir bardak suyla karıştırılmış limon suyunun kan damarlarını yumuşatarak ve esnek olmalarını sağlayarak hipertansiyonu engellediği düşünülmektedir. Ancak bu konuyla ilgili henüz yeterli çalışma bulunmamaktadır.
Amerikan Diyabet Birliği limonu ve portakalı diyabete karşı süper gıdalar olarak listelemiştir. Limon ve portakal aynı miktarda karbonhidrat içermekle birlikte limonda şeker oranı daha düşüktür. Ayrıca limonun suyu, yüksek glisemik indeks (GI) içeren bir gıda ile birlikte tüketildiğinde, nişastanın şekere dönüşümünü yavaşlatabilir ve böylece yiyeceklerin GI’sini düşürebilir.
Limon alkalize olmasının yanı sıra, içerdiği C vitamini, kalsiyum, magnezyum ve potasyum sayesinde kemik erimesi için temel gıdalardan biridir. Askorbik asit olarak da bilinen C Vitamini, kemikleri ve kıkırdakları koruyan kolajen üretimi için gereklidir. Limon suyu ayrıca potasyum ve kalsiyumun uygun şekilde emilmesi için gerekli olan magnezyum içerir. Potasyum, metabolik asitleri nötralize ederek kemik sağlığını destekler, böylece vücudun kalsiyum depolarını korur.
Limon, bağışıklık sistemini güçlendiren, antiviral ve antibakteriyel özelliklere sahip doğal bir antioksidandır. Bu özellikleriyle soğuk algınlığı veya gripten korunmak için mükemmel bir doğal tedavidir. Balgam, boğaz ağrısı ve öksürük tedavisinde etkilidir. Limonun suyu ve balı karıştırarak tüketmek öksürük ve boğaz ağrısının azalmasına yardımcı olabilir.
Limon ılık ya da sıcak suya katılıp tüketildiğinde idrar çıkışını arttırır. Bu sayede su tutulumu olan kişilere özellikle fayda sağlar. İdrar atımıyla vücuttan toksinlerin ve zararlı bakterilerin atılımı gerçekleşir.
Limonun kabuğu, suyundan 5 ila 10 kat daha fazla vitamin barındırır. Limonu yıkayıp kuruladıktan sonra dondurun. Kullanmak istediğinizde rendeleyin ve arzu ettiğiniz bir salataya, yemeğe veya meyve suyuna katarak tüketin. Faydaları şöyle sıralanabilir;
Limon yağı limonun kabuğundan çıkarılan esansiyel bir yağdır; kabuğunda birçok aromatik yağ ve uçucu bileşik bulunur. Bu faydaları şöyledir;
Limon yağı genellikle aromaterapi ürünlerinde (diğer turunçgillerin yağlarıyla karışım halinde) veya 1 çay kaşığı taşıyıcı yağa 2-3 damla limon yağı eklenerek şampuan ya da vücut temizleyicisi olarak kullanılabilir. Limonyağı, karbonat ve Hindistan cevizi yağıyla karıştırılarak 2 dakika boyunca dişler ovulursa dişlerde beyazlama sağlayabilir. Tırnak mantarında tırnakları limon kabuğu yağı ile ovmak işe yarayabilir.
Limonda bulunan bitki bileşiklerinin çoğu limon suyunda yeterli miktarda bulunmaz, bu nedenle eğer ekşiye çok duyarlı değilseniz bir meyve gibi dilimler halinde tüketmeniz önerilir.
Limon çekirdeğinde B1, B2, B3 vitamini, demir, kalsiyum, manganez, bakır ve silisyum bulunmaktadır. Çekirdekler direkt yutulmamalıdır çünkü midede öğütülmezler ve apandist iltihaplanmaya yol açabilir. Limon-çekirdeğinin 2-3 gr kadarı kurutulup öğütülmüş olarak içilirse zehirli maddelerin etkilerini azaltır. Faydaları şöyledir;
Hemen tüm bitki çaylarına limon suyu ekleyerek limonun olumlu etkilerinden faydalanabilirsiniz. Sadece limonlu çay yapmak isterseniz 2 çay kaşığı limon suyu ve 2 çay kaşığı bal sıcak suya katılarak içilebilir. Limon kabuğu ile yapılan çaylar faydayı maksimuma çıkarır. Limon çayı tüketimi cildin daha parlak görünmesini sağlar, cilde esneklik verir, cilt lekelerini ve kırışıklıkları önler.
Limon suyu kepek ve saç dökülmesini önler. Saçınıza doğal bir parlaklık verir. Saçın yağ dengesini korur, yağlanmaya karşı korur. Limon suyu saç diplerine yedirilerek saçları zayıflatan bakteri ve mikroplardan temizler ve saç köklerinin hava almasını sağlar. Limonun asidik yapısı nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Bu sebepten elma sirkesi ve suyla karıştırarak uygulanabilir.