Biyopsi bir tanı yöntemi olan biyopsi, vücutta hastalık şüphesi bulunan bölgeden cerrahi yöntemler ile hücre, sıvı ya da doku alma işlemidir. Başta kanser olmak üzere, pek çok hastalığın kesin teşhisi için hastadan alınan küçük doku, hücre ya da sıvı örneğinin, patoloji laboratuvarında incelenmesi işlemi olan biyopsi, bazı durumlarda ameliyat sırasında da yapılabilir. Yapılan patolojik incelemenin sonucunda, hastanın doku ya da organında var olan değişiklikler ve anormallikler, patologlar tarafınca incelenerek raporlanır. Böylece uygun tedavi için gerekli olan tanı netleşmiş olur. Yüzyıllardır uygulanan, gelişmiş teknoloji ve bilgi birikimi ile bir hayli hızlı ve kesin sonuçlar alınabilen biyopsi sayesinde şüphe duyulan dokular incelenir. Uygulanan biyopsi yöntemi ile gerek olduğunda dokunun tamamı da çıkarılabilir. Böylece biyopsi sadece tanı yöntemi olmaktan çıkar ve tedavi yöntemi olarak anılır.
Vücutta hastalık ya da kitle olduğu düşünülen bölgeden doku alma işlemi olan biyopsi, farklı iğneler kullanılarak, açık ameliyata gerek duyulmadan da gerçekleştirilebilir. Şüphe duyulan organda kitle varlığında ilgili bölge, biyopsi yöntemiyle görüntülenerek net bir biçimde yeri tespit edilebilir. Çoğunlukla alınan doku veya tümörün iyi ya da kötü huylu olduğunun belirlenmesi için yapılan işlem, bazı enfeksiyon ya da inflamatuar olarak adlandırılan iltihaplı hastalıklarda da, hastalığın evresini ve gidişatını belirlemek için yapılır. Lokal anestezi kullanılarak yapılan biyopsi yöntemleri ile, şüpheli bölgede bulunan lezyona iğne ile girilerek küçük bir parça alınır ve neticenin belirlenmesi için patoloji laboratuvarına gönderilir. Biyopsi yöntemine göre yapılan işlemler farklılık gösterse de çoğunlukla biyopsi işlemi yaklaşık olarak 15 dakika kadar sürer ve sonrasında dikiş atmaya gerek olmaz.
Uzman hekim tarafından, uygun koşullarda yapıldığında sağlık açısından hiçbir tehlikesi bulunmayan biyopsi, yapıldığı bölgeye göre farklı ekipmanlar ve teknikler kullanılarak yapılır. Bazı biyopsiler görüntüleme eşliğinde, bazıları ameliyat sırasında ve sonrasında, bazıları ise lokal anestezi altında yapılır.
Çekilen akciğer filmi ya da tomografi sonrası fark edilen akciğer hastalıkları veya akciğer kanseri varlığında hızlı ve kesin tanı için akciğer biyopsisi yapılır. Akciğerde varlığı görüntülenmiş kitlenin bulunduğu bölgeye lokal anestezi uygulanır, ilgili bölgeden ince iğne aspirasyon biyopsisi ya da kalın iğne biyopsisi ile doku parçaları alınır. İşlem ultrason ya da bilgisayarlı tomografi ile görüntüleme eşliğinde yapılır. Akciğer zarını delen geniş bir iğne içinden geçirilen daha ince bir iğne yardımıyla örnekler alınır. Bu sayede akciğer zarına hava kaçması engellenir ya da hava kaçsa bile boşaltılabilir.
Başta hepatit olmak üzere, karaciğer yağlanması, siroz gibi pek çok hastalığın karaciğerde oluşturduğu hasarlanmanın incelenmesi amacıyla yapılır. Karaciğerde var olan kitlenin tanısının netleştirilmesi için de uygulanabilir. İşlem öncesi damar yolundan sedatif ilaç verileceğinden hastanın işlemden 5-6 saat öncesine kadar aç kalması gerekir. Sırt üstü yatan hastanın ilgili bölgesinde küçük bir kesi açılır ve iğne biyopsisi yöntemi ile doku parçası alınır. Hasta o gün hastanede gözlem altında kalır, ertesi gün taburcu edilir.
Tespit edilemeyen böbrek hastalığının teşhisinde, var olan hastalığın durumu hakkında bilgi edinmek gerektiğinde, nakledilen böbreğin durumunu öğrenmek gerektiğinde yapılan böbrek biyopsisi, yaklaşık yarım saatlik bir işlemdir. Lokal anestezi altında ultrason eşliğinde iğne biyopsisi yöntemi ile yapılır. İşlemden sonra kanama riski bulunduğundan, hasta 24 saat müşahede altında tutulur. Bu esnada idrar ve kan sayımları yapılarak hastanın durumu kontrol edilir.
15 dakika kadar kısa bir süre içinde yapılan meme biyopsisi ile hücre, doku ya da kitle çıkarma işlemi yapılabilir. Ultrason MRI ya da tomografi eşliğinde, lokal anestezi altında iğne biyopsisi, vakumlu biyopsi ya da genel anestezi altında cerrahi biyopsi yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilir. Yöntemin belirlenmesindeki faktör, kitlenin büyüklüğüdür.
Herhangi bir kanama ihtimalinin bulunmadığı işlem, ultrason eşliğinde lokal anestezi altında yapılır. Biyopsi işlemine başlanmadan önce giriş ve geçiş yolu radyoloji uzmanı tarafından detaylı ultrason ile belirlenir. İnce iğne aspirasyonu tekniği ile tiroit nodülünden hücre alınır. Birden fazla nodül var ise işlem her bir nodül için tek tek yapılır. Böylece nodülün iyi veya kötü huylu olduğu netleştirilir. İşlem sonrası hasta yaklaşık yarım saat kadar gözlem altında tutulduktan sonra normal hayatına geri dönebilir.
Bu ve diğer biyopsi yöntemleri ile vücuttan çıkarılan tüm parçalar, şeffaf cam ve plastik kaplara konarak doku bütünlüğü bozulmadan patoloji laboratuvarına gönderilir. Ameliyat sırasında yapılan biyopsiler laboratuvarda öncelikli olmak şartı ile uzman hekim tarafından makroskobik ve mikroskobik olarak incelenir ve raporlanır.
Uzun ve sağlıklı bir yaşam için siz de kontrollerinizi düzenli aralıklarla yaptırmayı ihmal etmeyin.