Lenf kanserinin tıbbi adı lenfomadır. Lenfosit denilen kan hücrelerinin lenf bezlerinde aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kötü huylu lenfositler lenf bezleri dışında dalak, karaciğer, kemik iliği ve diğer organlarda da çoğalırlar. Lenf bezi kanseri tıbbi olarak Hodgin Lenfoma ve Nonhodgin Lenfoma olarak ikiye ayrılır. Nonhodgin Lenfoma daha sık görülmektedir. Her iki lenfoma çeşidinin alt tipleri bulunmaktadır. Bunlar hastalığın gidişatını ve tedaviyi belirler. Lenfoma hızlı ve yavaş ilerleyen olarak da gruplara ayrılmaktadır. Lenfoma, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. En sık genç erişkinlerde ortaya çıkan lenfoma, çocukluk çağında en sık karşılaşılan kanser türlerindendir.
Lenfoma pek çok hastalığı taklit edebilir. Hastalığın evresine göre belirtiler değişebilir. Bazen tek taraflı büyümüş bir bademcik, lenfoma tanısı alabilir. En sık görülen belirtiler aşağıda sıralanmıştır.
Lenf kanserinde lenfosit adı verilen hücreler, lenfoma hücresine dönüşür. Bu hücreler lenf bezleri ve diğer dokularda kontrolsüz biçimde çoğalarak kitleler oluşturur. Çoğu vakada hastalığın nedeni bilinemez. Ancak EBV ve HIV enfeksiyonları ile lenfoma arasında ilişki bulunmuştur. Aynı aileden birden fazla kişide lenfoma olabilmesi genetik faktör olduğunu da düşündürmektedir. Lenfoma, bağışıklık sistemi bozulmuş insanlarda daha sık görülmektedir. Benzen ve tarım ilaçları da hastalığın nedenleri arasında sayılmaktadır.
Hastalar genellikle büyümüş lenf bezleri nedeni ile hekime müracaat ederler. Ancak lenfoma pek çok hastalığı taklit edebilir. Hekimler çeşitli kan testleri istemekle beraber esas tanı koydurucu olan lenf bezi biyopsisidir. Biyopsi ile alınan parçada lenfoma hücreleri görülürse tanı konmuş olur. Hastalığın hangi evrede olduğunun anlaşılabilmesi için kemik iliği biyopsisi ve değişik radyolojik tetkikler yapılır. Akciğer grafisi, tomografi, MR ve PET yapılan tetkikler arasındadır. Büyüyen lenf bezlerinin sayısı ve dağılımı ve başka organ tutulumunun olup olmaması hastalığın evrelendirilmesinde çok önemlidir.
Lenfomanın evreleri şu şekildedir:
Lenf kanserinin tedavisi hematoloji-onkoloji servislerinde onkologlar tarafından yapılır. Modern kemoterapi ile lenfoma hastaları %70-80 oranında tedavi edilebilmektedir. Hastalığın gidişatını etkileyen faktörler; hastalığın evresi, hastanın tedaviye yanıt verip vermemesi, lenfomanın tipi, lenfomanın tekrarlaması, beraberinde şeker hastalığı veya böbrek hastalığı olup olmamasıdır. Hastalara kemoterapi ile birlikte radyoterapi uygulanır. Kemoterapide kullanılan ilaçlar hastanın bağışıklık hücrelerini ve kan hücrelerini düşürebilir. Bu durumda hastaya kan nakli gibi destek tedavileri uygulamak da gerekebilir.
Lenfoma tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi dışında başvurulan bir diğer tedavi yöntemi immünoterapidir. İmmünoterapide laboratuvar ortamında üretilen ve damar yoluyla vücuda enjekte edilen antikorlar, kanserli hücrelerin yerini belirleyerek onları yok etmeyi ya da gelişimlerini engellemeyi amaçlar.
Lenfomanın tekrarlaması durumunda kemik iliği ve kök hücre nakline de sıklıkla başvurulur. Hastalığın nüksetmesi durumunda yüksek dozda kemoterapi uygulanması gerekir. Bu da kemik iliğine zarar vereceğinden kemoterapi öncesi hastanın kendisinden alınan kemik iliği, kemoretapi sonrası tekrar hastaya nakledilir. Kemik iliği tutulumu olan hastalarda ise aile yakınlarından da kemik iliği nakli gerçekleştirilebilir.
Lenfoma tedavisi esnasında ve sonrasında aşağıdaki bulgular ortaya çıkabilir.
Lenf bezlerinde şişlik, uzun süren halsizlik ve belirtiler kısmında bahsettiğimiz diğer bulgulardan herhangi biri sizde veya yakınlarınızda varsa mutlaka bir uzman görüşü almalısınız.