Tourette sendromu, bedensel ve sesli tiklerin bir arada bulunduğu bir hastalıktır. Tourette sendromu ilk defa 1825 yılında tanımlanmış ve ismini de 1885 yılında Fransız doktor Georges Gilles de la Tourette’den almıştır.
Tikler, kişilerin kendi iradeleriyle kontrol edemediği hareketlerdir. Tourette sendromu, ilk kez 1985 yılında tanımlanmış olup bir tür sesli ve bedensel tik hastalığıdır. Halk arasında kendini tutamama hastalığı veya bağırma hastalığı olarak da bilinmektedir. Tourette sendromunda hastalar; kontrol edemedikleri ani ses ve hareketler ile mücadele ederler. Bu tikler, kişilerin hayatını olumsuz etkileyebilir. Tourette bir sinir sistemi hastalığıdır ve genellikle hastalarda, çocukluk çağında başlamaktadır. Bu hastalık, kalıtsal yani “nörobiyolojiktir”.
Tourette çoğunlukla 4-6 yaşları arasında başlar; fakat 10-12 yaşları arasında başladığında daha ciddi ilerler. Bu hastalık kadınlara nazaran, erkeklerde daha sık gözlemlenir. Nedeni bilinmemektedir; ancak çoğunlukla kalıtsaldır, aile içinde geçişi görülür. Tourette sendromu tanılı bireylerin çoğu, normal zeka düzeyine sahip olan kişilerdir. Bu hastalarda zeka geriliği veya herhangi bir psikolojik rahatsızlık söz konusu değildir.
Tik belirtileri olan herkese, tourette hastası diyemeyiz. Tourette sendromu tanısı koyabilmek için, bir seneden uzun bir süren vokal bir tik ile beraber, başka tikler de olmak zorundadır. Tikler her 5 çocuktan birinde olabilirken, tourette daha az görülen bir durumdur.
Bazı tikler zaman içerisinde kendiliğinden geçerken, bazılarının şiddeti ise zamanla artabilir. Bu hastalarda, çeşitli oyun ve hobiler/meditasyon ve rahatlama müzikleri/ilginç veya dikkat çekici kitaplar okumak; mevcut streslerini azaltarak tikleri veya tikin şiddetini azaltabilir. Tourette hastaları, düzenli olarak bir nöroloji uzmanına muayene olmalıdır. Çeşitli ilaçlar veya derin beyin stimülasyonu uygulamaları (beyin pili ameliyatları) tourette hastalarına faydalı olabilmektedir.