Selenyum, bağışıklık sisteminin, DNA fonksiyonlarının ve tiroid bezinin sağlıklı işlemesi için gerekli olan çok önemli bir mineraldir. Vücut metabolizmasında bir antioksidan olarak hareket ederek erken yaşlanmayı önlemeye yardımcı olur. Kalp sağlığı, üreme, zihinsel sağlık, enfeksiyon ve iltihapla mücadele gibi süreçlerde yer alır. Saç ve tırnak sağlığında aktif bir mineral olan selenyum E vitaminiyle birlikte hareket edebilir veya bu vitaminin yerine geçebilir. Selenyum eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatarak kanser gibi kronik hastalıkların gelişimine yol açabilir ve fazlalığı ise vücutta toksin üretir. Selenyum genelde Brezilya fındığı, yumurta, turpgiller, tahıllar, et ve deniz ürünlerinde bulunur.
Selenyum Nedir?
Selenyum vücut tarafından üretilmeyen sadece besinlerden alınabilen antioksidan bir mineraldir. Düşük miktarlarda selenium vücut için yeterlidir. Genellikle kol, bacak, sırt, mide kaslarında (iskelet kaslarında) depolanır ve büyük kısmı ince bağırsaklardan emilir.
Selenyum Neye Yarar?
Antioksidanlar oluşturmak için vücuttaki proteinlerle birleşerek hücrelerin serbest radikal hasarlarından korunmasını sağlar. En önemli görevi glutatyon enziminin çalışmasını sağlamaktır. Oksidatif stresin (erken yaşlanma) etkilerinden vücudun korunmasında yardımcı olan bu enzimin aktifleşmesi, tiroit bezi fonksiyonlarını düzenler ve hormonların sağlıklı işlenmesinde gereklidir. Ayrıca kan hücrelerinin zarar görmesini engeller, sperm üretimine katkı sağlar, bağışıklık sistemini sağlıklı tutarak kanser oluşumunu engelleyebilir.
Selenium çeşitli vitamin ve mineral takviyelerinin bir bileşenidir. Genellikle astım, yanıklar, yaralanmalar, besin emilim bozukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve kemoterapinin yan etkilerini ortadan kaldırmada kullanılır.
Selenyumun Faydaları
- Kanserojen maddelerin etkisini azaltabilir.
- Antikor üretimine yardımcı olur.
- Antioksidan özelliğiyle serbest radikallerle savaşır.
- Tiroit bezinin çalışmasını sağlar.
- Saç ve tırnak gelişiminde önemli bir mineraldir.
- Kemoterapinin yan etkilerin giderilmesinde etkilidir.
- Yaşlanmayı geciktirir, hücrelerin genç kalmasını sağlar.
- Grip, tüberküloz ve hepatit C hastalarına fayda sağlayabilir.
- Kadınlarda rahim ağzı kanseri riskini azaltır.
- Bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasında önemlidir.
- İltihap azaltma özelliği nedeniyle astımlı kişilere faydalı olabilir.
- Vücutta oluşan yanık ve yaraların iyileşmesinde takviye olarak kullanılır.
- Kepek ve mantar oluşumunu önleyen şampuanlarda kullanılır.
Selenyum ve Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için selenyumdan zengin beslenmek gereklidir. HIV dâhil, virüslerin gelişiminin önlenmesinde kilit rolü vardır. Eksikliği, bağışıklık sisteminin daha yavaş tepkimesine yol açar. Vücudun oksidatif stresini azaltarak yaşlanma süreciyle mücadele eder. Serbest radikal hasarını azaltarak bağışıklık sistemini güçlendirir. E vitamini gibi diğer antioksidanlarla etkileşime girip hastalığa neden olabilecek mutasyona ve DNA hasarına karşı koruma sağlar. Takviyesi iltihapları tedavi edebilir.
Selenyum ve Tiroid
Tiroid bezi, iştah, uyku, sıcaklık, ağırlık, enerji ve daha pek çok önemli günlük vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve düzgün çalışmadığında ciddi sonuçlar ortaya çıkar. Tiroid hormonlarının üretimi ve miktarlarının düzenlenmesi görevi görür. Selenyumun eksikliğinde tiroid bezi iltihabı, hipertiroid ve hipotiroid (yetersiz hormon üretilmesi) gibi sorunlar baş gösterebilir. Takviyelerinin Hashimoto hastalığı olan kişilere fayda sağlayabileceği düşünülmektedir.
Selenyum ve Astım
Vücuttaki iltihabı azaltma kabiliyeti astımla ilişkili semptomları azaltmada etkili olabilmekte ve kronik astımı olan kişilerin kanında selenyum düşük olduğu görülmektedir.
Selenyum ve Alzheimer
Vücuttaki selenyumun miktarı yaş ilerledikçe düşer ve antioksidan rolünün azalmasıyla beyin işleyişinde bozulmalar meydana gelebilir. Bazı çalışmalar Alzheimer hastalarının kanında selenyumun düşük olduğunu göstermiştir. Bu minerali çokça içeren Brezilya fındığı, deniz mahsulleri gibi yiyeceklerin hafif bilişsel bozukluk durumunda zihinsel işlevleri iyileştirdiği görülmüştür ama tam açıklanamamıştır.
Selenyum ve Kalp Hastalıkları
Selenyumun iltihapla mücadele etme, kan akışını artırma, oksidatif stresi azaltma, trombositlerin (kanın pıhtılaşmasını sağlayan renksiz kan hücreleri) birikmesini önleme ve antioksidan aktiviteye yardımcı olma yeteneği kalp sağlığına faydalıdır. Eksikliği kardiyovasküler hastalık riskine yol açabilir. Toprakta düşük selenyumun Keshan hastalığının (kalp kası bozukluğu) oluşumunda önemli bir etkisi olduğu görülmüştür.
Selenyum ve kanser
Antioksidan özellikleri ve işleyiş mekanizmaları üzerine etkileriyle kanserin önlenmesinde rol oynayabilir. Özellikle karaciğer kanseri, meme kanseri, kolon kanseri, prostat kanseri ve akciğer kanserine bağlı ölüm ve kanserlerin şiddetini azaltmada etkili olabilir. Araştırmalar günde 200 mg’lık bir dozunun hücre mutasyonu ve kanser gelişimini azaltabileceğini göstermiştir. Ayrıca toprakta düşük SE minerali oaln bölgelerde kanser riski daha fazladır.
Günümüzde çok sayıda farklı selenyum takviyesi bulunmaktadır
Takviyelerinin kanser türlerini önlemeye yardımcı olup olmayacağını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Selenyum ve Doğurganlık
Selenyum spermin davranışını ve işlevini etkileyebilir; eksikliğine bağlı olarak erkeklerde kısırlık ve kadınlarda düşük yaşanabilir. Hem düşük hem de yüksekliği sperm sayısına olumsuz etkileri olabilir.
Selenyumun Yaşlanmaya Etkisi
Yaşlandıkça kronik hastalık geliştirme riski arttığından Se mineraline daha çok ihtiyaç duyulur. Bu nedenle yaşlılık sürecinde selenyumdan zengin beslenmek vücudu savunmaya yardım ederek uzun bir yaşama katkıda bulunabilir.
Selenyum İçeren Gıdalar
Sebze ve meyvelerdeki selenyumun miktarı, yetiştirildikleri toprağın selenyum içeriğine bağlı olarak değişmektedir. Örneğin bir bölgedeki Brezilya fıstığı tavsiye edilen alımın % 288’ini karşılarken diğer bölgeler % 11’ini karşılamıştır. Pişirme ile besinlerdeki selenyumun miktarında yaklaşık %50 kayıp oluşabilir. Aşağıdaki gıdalarda bolca bulunur:
Brezilya fındığı: Brezilya fındığı Brezilya ceviz ağacından gelir. Bu fındık Hindistan cevizine benzer ve ağırlığı 5 ila 20 kg a kadar çıkabilir, hasatta parçalanır ve içinden fındıklar çıkar. Günde 1 ila 4 tanesinin tüketimi genel olarak önerilen güvenli miktardır.
Hindi: Kemiksiz hindi etinde 31 mikrograma kadar selenyum alınabilmektedir. Kepekli ekmek ile tüketilmesi önerilir.
Balık: Sarı yüzgeçli orkinos, yaklaşık 30 gr başına ortalama 92 mg selenyum içerir. Bunu 40 ila 65 mg arası içeren sardalye, istiridye, karides, somon takip etmektedir.
Zenginleştirilmiş Gıdalar: Makarnalar, tam buğday ekmekleri ve tam tahıllı hububatlar selenyum ve diğer mineraller ile zenginleştirilmektedir. 1 bardak erişte veya tahıl gevreği porsiyonu başına yaklaşık 40 mg selenyum sağlanabilmektedir.
Ayrıca yumurta, ay çekirdeği, soğan, karaciğer, tavukgöğsü, chia tohumu, mantar, sarımsak da selenyumdan zengin besinlerdir.
Anne sütü bebekler için tek ve vazgeçilmez selenyum kaynağıdır.
Günlük selenyum ihtiyacı nedir?
Önerilen günlük tüketim yaşa bağlıdır ve önerilen değerler konusunda bir fikir birliği yoktur. ABD Tarım Bakanlığına göre günlük ortalama miktarlar aşağıdaki gibidir:
1-3 yaş arası çocuklar: 20 mikrogram
4-8 yaş: 30 mg
9–13 yaş: 40 mg
14 üstü ve yetişkinler: 55 mg
Hamile kadınlar: 60 mg
Emziren kadınlar: 70 mg
Türkiye’de yapılan çalışmalarda günlük alım düzeyleri ortalama 30-36 mg/gün ve 43-44 mg/gün olarak bulunmuştur.