Şiirleri aşk ve doğa üzerinde kurulu olan Karacaoğlan’ın, ayrılık, gurbet, sıla özlemi ve ölüm en çok değindiği konulardır. Karacaoğlan duygularını, yaşadıklarını, düşüncelerini; içten, gerçekçi ve özgün bir şiir yapısı içinde anlatır.
Bana Kara Diyen Dilber Şiiri
Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi
Yüzümü güldüren gelin
Gözlerin kara değil mi
Güzel ben seni isterim
Seni koynumda beslerim
Yüzünü güzel göreyim
Zülüfün kara değil mi
Boyun uzun belin ince
Yanakların olmuş gonca
Salıversin kulunca
Beliğin kara değil mi
Utanırsın akar terin
Güzellik de yok benzerin
En sevgili makbul yerin
Saçların kara değil mi
Beni kara diye yerme
Mevla’m yaratmış hor görme
Ela göze siyah sürme
Çekilir kara değil mi
Hint’ten Yemen’den çekilir
İner Bağdat’a dökülür
Türlü taama ekilir
Biber de kara değil mi
Göllerde kuğular olur
Göğsü ak kara benlidir
Mısır’da çok zengin vardır
Kölesi kara değil mi
Pınara konan kuğunun
Kanadı beyaz çoğunun
Çöldeki Arap Beyinin
Çadırı kara değil mi
Her yoldan gelir geçerler
Aktan karayı seçerler
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi
Evlerinde sular akar
Güzelleri göze bakar
Hublar yanağına sokar
Sümbül de kara değil mi
Karacoğlan der maşallah
Bir gün görünür inşallah
Kara donludur Beytullah
Örtüsü kara değil mi?
Karacaoğlan