Dizide, Birinci Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmış İngiltere’yi, yasadışı faaliyet gösteren çeşitli çeteler sarmıştır. Bunlardan biri de soygunculuk ve at yarışıyla para kazanan Peaky Blinders’dır. Polislere rüşvet yedirerek paçayı kurtaran çete, bir soygunda yanlışlık yapınca, başlarına bela olacak yeni bir müfettişin şehre gelmesine vesile olurlar.
Lisede kimya öğretmenliği yapan Walter White bir gün doktordan ileri safhada akciğer kanseri olduğunu öğrenir. Kendisinden sonra geride kalan ailesine maddi birikim sağlamak isteyen Walter White, uyuşturucu yapımında ustalaşan eski bir öğrencisi, Jesse Pinkman ile beraber uyuşturucu işine girer. Elbetteki yasa dışı yollardan ve uyuşturucunun da eş anlamlısının bela olduğunu bilerek…
Modern bir Sherlock Holmes uyarlaması.. Bu kez Sherlock günümüz Londra’sında, günümüz şartlarında çözüyor davaları. Yanında yine Doktor Watson, en büyük düşmanı yine Moriarty. Adresi yine Baker Street..
Değişen tek şey, cep telefonları, mesajlar, mailler, bloglar yani teknoloji. Ama Sherlock hala kendi tarzında ilerliyor
BoJack Horseman, 90’lı yılların en ünlü televizyon yüzlerinden biri olan BoJack’in hayatını takip ediyor.
Fargo, borçlarını ödeyebilmek için karısını kaçıran bir adamın hikayesini anlatıyor. Jerry Lundegaard borçları olan bir sahtekârdır. İhtiyaç duyduğu meblağda parayı acilen edinmeli ve borçlarını temizlemelidir. Karısının babası oldukça zengin bir adamdır; ancak gamsız bir sahtekar olan Jerry’ye yardım etmesi imkansız gibi görünmektedir. Jerry’nin aklına şeytani bir fikir gelir. Jerry, karısını kaçırmak ve kayınpederinden fidye istemek üzere iki adam kiralar. Lakin hiçbir şey planlandığı gibi ilerlemeyecektir.