Tarihin bizlere öğrettiği bir şey varsa o da kararlı bir kadının durdurulamaz olduğu ve tarihi yeniden yazma gücüne sahip olduğudur. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe Özel İlki Başaran Kadınları sizler için derledik. İşte tarihte her alanda, her zorluğa rağmen bir ilki başarmış olan kadınlar…
8 Mart Dünya Kadınlar Gününe Özel “İlki Başaran Kadınlar”
1. Safiye Ali
Tarihte iz bırakan kadınlardan biri olan Safiye Ali, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın tıp doktoru ve eğitmenidir. Safiye Ali, Ahmet Şükrü Beyden aldığı burs ile Almanya eğitim bakanlığının ona çıkardığı tüm zorluklara karşı tıbbı kazanmış ve sınavda kazandığı birincilik ile “doktor namzeti” unvanını almıştır.
Safiye Ali, tıp eğitimi bittikten sonra kadın ve çocuk hastalıkları ihtisası yapmak için tekrardan Almanya’ya dönmüştür. Almanya’da Dr. Ferdinand Krekeler (Ferdi Ali) ile evlenmiştir. Safiye Ali, 1923 senesinde Türkiye’nin ilk kadın tıp doktoru icazetnamesini almış ve eşi ile muayene hane açıp çalışmaya başlamıştır. Amerikan Koleji bünyesinde açılan kız tıp okulunda kızlara tıp eğitimi vermiş ve böylece ilk kadın tıp eğitmeni de olmuştur.
2. Valentina Tereşkova
Cesaretiyle ve inatçılığıyla tüm dünyayı büyüleyen uzayın çıkan ilk kadını “Valentina Tereşkova“. Dünya yörüngesinde 48 tur atarak geçirdiği yaklaşık 72 saatin ardından Dünya’ya inen Valentina, NASA’nın Mercury programındaki 6 astronotun yapamadığı bir şeyi gerçekleştirdi.
Cesaretiyle Ve İnatçılığıyla Tüm Dünyayı Büyüleyen Kadın “Valentina Tereşkova”
3. Kathrine Switzer
1967 yılında Boston Maratonu’na katılan ilk kadın Kathrine Switzer, kadınların koşamadığı maratonda koşarken birçok kez engellenmeye çalışılmıştır. Ancak erkek arkadaşının büyük desteği ile yarışmaya devam eden Kathrine Switzer yarışı tamamlamıştır.
“Çünkü Kadınlarda Burada Koşmayı Hak Ediyor”
Bu olaydan sonra Amatör Atletizm Birliği, kadınları erkeklerin katıldığı bütün yarışlardan ve dolayısıyla maratona katılmaktan da men eder. Kathrine Switzer’ın da dahil olduğu bir grup koşucu kadın verdikleri büyük çabalar ile 1972 yılında kadınların ilk defa resmi olarak Boston Maratonu’na katılmaya hak kazanmalarını sağlarlar.
4. Judit Polgar
Büyük satranç ustası Garry Kasparov, bir zamanlar “sirk kuklası“ dediği Macar kadın satranç oyuncusu Judit Polgar’a 42 hamlede yenik düşmüştü. Kasparov, Polgar için “o satrancı bıraksın, çocuk doğursun…“ demişti.
“Kazanmak güzeldi, bana inanmayan tüm bu adamları yenmek daha iyiydi. Ama bu kadar çok kadına ilham vermek en güzeliydi.“
Şampiyonluklarıyla dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusu kabul edilen Judit Polgár, unvanını emekli olana kadar (25 yıl) korudu. Judit Polgar, dünyanın bir numaralı tek kadın oyuncusu olarak hızlı ya da klasik satranç oyununda mevcut ya da eski dünya şampiyonlarını yenmiştir.
5. Burcu Karadağ
“Kadından Neyzen Olmaz, Elleri Ojeli Ney Mi Üflenir”
Burcu Karadağ, ulusal ve uluslararası müzik arenasında profesyonel anlamda ney icra eden tek kadın sanatçımız. Bugüne kadar dünyaca ünlü birçok grup ve orkestrayla birlikte ney üfleyen Burcu Karadağ, kendisiyle ilgili eleştirilerin çoğunun dış görünüşünden kaynaklandığını söylüyor. “Kadından neyzen olmaz, elleri ojeli ney mi üflenir” gibi eleştiriler aldığını anlatan Burcu Karadağ, bu eleştirilere sanatıyla cevap verdiğini söylüyor.
6. Leman Bozkurt Altınçekiç
NATO‘nun ve Türkiye‘nin ilk kadın jet pilotu olan Leman Bozkurt Altınçekiç NATO’da uzun yıllar çalışmış tek kadın pilottur. Leman Bozkurt, Türk Hava Kurumu bünyesinde ki uçuş okulu olan Türkkuşu İnönü Tesislerinde planör eğitimi almıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra F-84 ve T-33 jet uçaklarında 9 yıl kadar uçmuştur.
Hava Kuvvetlerine uzun yıllar emeği geçmiş olan Leman Bozkurt daha sonraki yıllarda karargah hizmetlerinde çalışmıştır. Leman Bozkurt Altınçekiç, kıdemli albay olarak hava kuvvetlerinden emekliye ayrılmıştır. 1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girmesinin ardından Leman Bozkurt Altınçekiç, Türkiye ve NATO’nun ilk ve tek kadın pilotu unvanını almıştır.
7. Theodora
Tarihin Akışını Değiştiren Kadın
Justinianus’un askeri ve siyasi hayatı dışında dönemin en çok konuşulan olayı soylu olmayan bir kadınla olan evliliği idi. O evliliği yaptığı isim ise Bizans’ın en güzel kadını olarak adlandırılan Theodora’ydı.
Theodora, İmparator I. Justinianus’un eşidir. Soylu olmadığı halde imparatoriçe olan, aşkın ve gücün sembolüdür. Roma İmparatoriçesi Theodora; 1.Jüstinyen’in, Nika ayaklanması ile anılan eşidir. Theodora, muhteşem bir var olma mücadelesinin güçlü imgesi olarak tanımlanmıştır.