Necip Fazıl Kısakürek, Sultanü’ş Şuara yani “Şairlerin Sultanı” olarak adlandırılan Baki‘den sonra bu unvana sahip ikinci kişidir. İlk dönem şiirlerinde yalnızlık, ölüm, tabiat, kadın gibi konuları işlerken 1934’ten itibaren tasavvufi konulara ağırlık vermiştir. Necip Fazıl, kendine has üslubuyla gizemci bir anlayış benimsemiş ve ideolojik söylemlerle kendine özgü şiiri oluşturmuştur. Necip Fazıl Kısakürek’in Bekleyen adlı şiir…
Bekleyen – Necip Fazıl Kısakürek
Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,
Ben, peşine düşmüş bir canavarım!
İstersen dünyayı çağır imdada;
Sen varsın dünyada, bir de ben varım!
Seni korkutacak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar,
Enseni yakacak ateş nefesim.
Kimsesiz odanda kış geceleri,
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki: Odur sarsan pencereleri,
De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!
Göğsümden havaya kattığım zehir,
Solduracak bir gül gibi ömrünü,
Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,
Bana kalacaksın yine son günü.
Ölürsün… Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye,
Toprağında bir taş olur, beklerim…