11 ayın sultanı olarak anılan Ramazan ayı geçmişten günümüze gelen birçok geleneklere sahiptir. Birlik ve beraberlik ayı olan Ramazan; toplu iftar yemekleri, Ramazan topu, hurma, Ramazan pidesi, güllaç tatlısı, mahya gibi birçok geleneğe sahiptir. Bu geleneklerden bir tanesi de Ramazan davulu geleneğidir. Ramazan davulcuları sahur vakti geldiğinde sokaklar arasında dolanarak, yüksek sesle mani söyler ve davul çalarlar. Böylece insanları sahur vaktinin geldiğini ve uyanmaları gerektiğini haber verirler.
Peki geçmişten günümüze kadar ulaşan ve hiç eskimeyen Ramazan davulu geleneğini ilk kim başlatmıştır, hiç merak ettiniz mi? Biz merak ettik ve sizler için araştırdık. İşte Ramazan davulu geleneğinin ne zaman başladığı ve ilk Ramazan davulcusu.
Geçmiş yıllarda, teknoloji henüz gelişmemişken Ramazan davulu geleneği çok kıymetli bir iş olarak görülmekteydi. Günümüzde sadece gelenek olarak devam ettirilse de o dönemlerde insanları sahura uyandırmak kutsal bir görevdi.
Ramazan davulcuları nasıl çalışırlar?
Davul çalan kişi kapıların önünde durur, bir mani söyler, açılan kapıdan kendisine bir miktar harçlık verilir, sonra aldığı paranın sevinciyle bir mani daha söyler ve sonraki eve doğru gider. Bu maniler, daha sonra derlenip toparlanıp bir araya getirilerek kitap haline de getirilmiştir ki bunlara da “Ramazanname” adı verilmiştir.
Ramazan davulcularının söyledikleri manilere bir kaç örnek verecek olursak;
Hakk’tan bize geldi ihsan
Müşkil işler oldu âsan
Bu gecemiz ibtidâdır
Ey mâh-ı sultan merhaba
İl teravih, ilk sahur
Rabbin huzurunda dur
Sahur vaktinde dua
Elbette makbul olur
Bu aya sultan derler
Kaymak ile baldan yerler
Ezelden adet kılınmış
Bekçiye bahşiş verirler
Osmanlı döneminde başlatılan bu gelenek 150 yıl öncesine dayandığı düşünülmektedir. Ancak Ramazan davulcusu olarak ilk kimi seçtikleri bilinmemektedir.
Ramazan davulu hakkında pek bir kaynak bulunmasa da bir diğer Ramazan geleneği olan ve daha eskilere dayanan Ramazan topu geleneği hakkında kaynaklar vardır. Osmanlı kaynaklarında yazan bilgilere göre Ramazan topu geleneğine; ilk olarak 1821 yılında İstanbul Anadoluhisarı’nda başlanmıştır. 1827 yılından itibaren de Yedikule surlarından atış yapılmıştır. Sonra Baltalimanı, Selimiye Kışlası gibi yerlere yayılmıştır. Osmanlıda her yerde Ramazan ayında top atılması bir gelenek halini gelmiş ve yaklaşık 20-25 yıl kadar sürdürülmüştür.