Siz de tatlı krizlerine giriyor musunuz? Yada durduk yerde şu tatlı olsa da yesem diyenlerden misiniz? Evet, eğer bunları hissediyorsanız elinizde ki tatlıyı yavaşça yerine bırakın. Çünkü bağımlı olabilirsiniz…
Şeker, son yüzyıllarda yaygınlaşan ve kullanımının abartıldığı bağımlılık yapan bir besin ögesidir. Vücuda sonradan öğretilmiş bir gıdadır. Vücut ihtiyaç duyduğu şekeri zaten yediğimiz besinlerden karşılamaktadır. Fakat her ne kadar şekerin sağlığa zararlı olduğunu bilsek de şekerden bir türlü vazgeçemeyiz. Çünkü şekerin bağımlılık yapmak gibi bir özelliği vardır. Peki bu şeker bağımlılığından kurtulmak için neler yapabiliriz?
Doğru beslenmek bizim elimizde olan bir durum. Kahvaltı ve diğer öğünlerimiz yağ ve protein içeren gıdalardan oluşmalı. Sağlıklı olan sebzeler, baklagiller ve kuruyemişler tüketilmelidir. Mutlaka yumurta ve protein içeren kahvaltı yapılmalıdır. İşlenmiş gıdalar ve şekerli yiyecekler bağımlılık yapan ve hasta eden sağlıksız gıdalardır. Bunlardan uzak durulması gerekir.
Günlük hayatta tüketilen rafine şekerler, meyve suları, yapay tatlandırıcılar ve gazlı içeceklerden uzak durulması gerekir.
Tatlı isteğini D vitamini ve Omega 3 yağ asidi başta olmak üzere; glutamin, tirosin ve 5-HTP gibi amino asitler tatlı isteğini azaltmaktadır.
Stres altındayken abur cubur gibi sağlıksız olan yiyeceklerle sakinleşmeye çalışırız. Fakat bu oldukça yanlıştır. Bunun yerine derin nefes alma yöntemleri ve meditasyon gibi yöntemlerle stresle baş edilmelidir.
Tatlı isteğine neden olabilecek gıda hassasiyetlerinizin olup olmadığını tespit edin. Çünkü vücut alerjimizin olduğu besinlere yiyeceklere ihtiyaç duyabilir.
Uykusuzluk tatlı isteğini artıran bir durumdur. Bundan dolayı düzenli ve kaliteli olacak şekilde uyunmalıdır.
Tatlı yeme isteğiniz geldiğinde yürüyüş veya egzersiz yapın. Çünkü yapacağınız yürüyüş sayesinde tatlı isteğiniz azalır ve sizi iyi hissettirecek endorfin düzeyiniz yükselir.