Tartışma ilişkilerin olmazsa olmazlarındandır. Çiftlerin birbirlerinin hassasiyetlerini anlamaları, sınırlarını bilmeleri ve sağlıklı bir ilişki zemini oluşturmalarında etkin bir iletişim şeklidir. Bilhassa evlilik özel bir iletişim sisteminden oluşmaktadır. Evlilikte eşlerin sürekli olarak tartışıp gerçek sebebi bulamayışlarının sebebi ise iletişim bozukluğudur.
Her çift, her evlilik ve her ilişkide tartışma olmaktadır. Ancak tartışmanın kendine göre kuralları vardır. Eğer o kurallar ihlal edilirse tartışma, çatışmaya dönüşür ve ilişkiler için bir tehdit halini alır. Bu sebeple çiftler öncelikle aralarında ki problemlerin asıl nedenini düşünmelidir. Çünkü ilişkilerinin en başında daha az tartışma ve daha fazla tahammül varken; zamanla çiftler birbirine alıştıkça sabırlar tükenir ve daha fazla tartışma, daha az tahammüle dönüşür. Peki çiftler neden tartışır?
Evli çiftlerin öncelikle anlamaları gereken bir konu var ki o da; ‘eş’ kavramından kendilerini kurtarıp karı-koca kavramını benimsemeleridir. Çünkü eş kelimesi birbirinin aynısı anlamına gelmektedir. Ancak evlilik birbirinin aynısı olmak değildir. Bu sebeple iki farklı cinsiyetin bir arada kurduğu ilişkiye eş denmemektedir. Onlar artık karı-koca olmuş ve iki farklı dünyayı bir araya getirmişlerdir. Asla aynı olamazlar. Erkek karşısında bir kadın olduğunu, kadında karşısında bir erkek olduğunu; farklı düşünce sistemine ve farklı yapılara sahip olduklarını bilmelidirler.
Zaten evlenen çiftlerin birebir aynı olmaları beklenmemektedir. Sağlıklı bir ilişki için de böyle bir şey şart da değildir. Burada önemli olan kişilikteki farklılıkların anlayışla karşılanması ve etkin bir iletişimle çatışmadan kaçınılmasıdır.
Bilhassa sözlüyken ya da nişanlıyken başlayan ailevi problemler, evlilikten sonra unutulur ve ilişkiler normale döner. Ancak kişilerden birinin bu problemlere takılıp kalması ve sürekli gündem haline getirmesi durumunda tartışma kaçınılmaz bir sondur. Bu sebeple geçmişe takılıp kalmamak ve problemleri vaktinde halletmek ilişkinin sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Evliliğin en kötü durumu rutinleşmektir. Bir evlilik rutinleştikten sonra çiftler arası paylaşım azalmış olur ve herkes kendi kabuğuna çekilir. Özellikle çocuk olduktan sonra zamanla ortay a çıkan bu rutinleşme problemi; erkeğin akşam eve gelip televizyonun başında konuşmaksızın oturması, kadının erkeği ikinci plana atıp evin sorumluluklarına odaklanmasıyla ortaya çıkmaktadır. Böylece baş başa geçirilen zamanın azalması gerginliği ve tartışmayı da beraberinde getirmektedir.
Bu tartışmalarda da genel olarak; partnerinizin düşüncesini çürütmek için olabildiğince argüman ileri sürerek onun düşüncelerini çürütmeye çalışırsınız. Ancak bu tür bir çatışmanın genelde kazananı yoktur. Çünkü bu tür tartışmalarda çiftler karşıdakinin ne dediğine değil kendi söylediklerine odaklanırlar. Bunu yaparken karşıdakinin söylediklerini çürütmeye çalıştığı için onun öne sürdüğü güçlü nedenleri değil, zayıf ve yetersiz nedenlere odaklanırlar. Oysa evlilikte sorunlar ne olursa olsun, ortak amaca ulaşma çabası eşleri mutlu kılar. Bu ortak amaç da her şeyden önce evliliğin doyumlu bir beraberlik olmasıdır.
Haklı olmaya neden bu kadar çok ihtiyacımız var? Oysaki her tartışmayı kazanma hissi, her konuda haklı olma ve üste çıkma ihtiyacı; duygusal olgunluğun yeterince olmadığının bir göstergesidir. Eğer çiftler birbirlerini gerçekten umursuyorsa, karşısındakinin güvende hissetmesini sağlar, onu aşağılamaktan kaçınır, küçük düşürmek veya manipüle etmeyi istemez. Bu sebeple herhangi bir konuda fikir ayrılığına düştüğünüz ya da karşı tarafın söylemleri sizi kırmaya başladığında; duygu ve düşüncelerinizi saklamadan içinize atmadan, sakin bir şekilde ifade edin. Düşüncelerinizi ifade ederken de sözcüklerinizi özenle seçin. Çünkü kelimeler düşünceler olarak başlar, ancak sonrasında davranışa dönüşür.
Örnek verecek olursak bir tartışma ortasında karşı tarafa; ‘sen kimsin’, ‘bana patronluk taslama’ gibi küçük düşürücü ifadeler kullanmayın. Çünkü zaman içinde kullandığınız bu kelimeler ile eşinizi değil kendi karakterinizi oluşturmaya başlarsınız. Konuştuğunuz kelimeleri dikkatlice seçin ve bir tartışmanın ortasında nefes almak için mutlaka duraklayın.