Her zaman hayal ürünü olmayan sanat eserlerinden özellikle kitap ve filmler; çoğu zaman gerçek kişilerden ilham alınarak oluşturulmaktadır. Çünkü sanatçılar gündelik hayatlarında yaşadığı olay ya da kişilerden çok etkilenirler. Bu sebeple hayatlarına dokunan bu olayları kaleme almak isterler. Bizde sizler için gerçekte yaşamış kişilerden ilham alınarak yazılan ve çekilen 4 kitap karakterini derledik. Gerçek Kişilerden Uyarlanmış 4 Kitap Karakteri…
Britanyalı hayali dedektif kahraman olan Sherlock Holmes, polisiye edebiyatının önemli ilk karakterlerinden biridir. Öyle ki Sir Arthur Conan Doyle üniversitede tıp okuduğu dönemde hocası Profesör Dr. Josep Bell’den çok etkilenmiş ve ona hayran kalmıştır. Aynı zamanda asistanlığını yaptığı dönemde de onu yakından inceleme fırsatı bulan Sir Arthur; Bell’in gözlemleme yöntemini hastalarıyla ilgili bilgi sahibi olmak için kullanmasını ve bu yöntemi tıp öğrencilerine öğretmesini kaleme almak istemiştir. Çünkü insanları bir bakışta tanıma yeteneğine sahip bu profesör; 1893 yılında itibaren birçok polis soruşturmalarına katılmış ve çözüm getirmiştir. Kısacası Sherlock Holmes Sir Arthur’un profesöründen etkilenerek oluşturduğu bir karakterdir.
20. yüzyıl Avrupa çizgi romanlarının en ünlülerinden olan Tenten’in Maceraları; 200 milyondan fazla basılmıştır ve 50’den fazla dile çevrilmiştir. Ayrıca kitabın kahramanı genç gazeteci ve gezgin Tenten karakteri ise; Hergé’nin bir yarışma sonucunda 46 gün boyunca dünyayı gezme fırsatını yakalayan 15 yaşında bir gençten etkilenmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
Johnston McCulley’in kaleme aldığı Zorro karakteri; zengin toprak sahiplerinin, fakir halkı nasıl sömürdüğü gözler önüne serip onlardan intikam alırdı. Ancak yazar bu karakterde ABD’de yaşanan ‘Altına Hücum’ döneminde aslen madenci olan şehir eşkıyası Meksikalı Joaquim Murieta’dan esinlendiğini itiraf etmiştir.
Alexandre Dumas Fils tarafından kaleme alınan Kamelyalı Kadın kitabında; Margarita Gautier karakteri konusunda yazara ilham olan kişi 1800’lerde Paris’te güzelliğiyle herkesi büyüleyen Marie Duplessis’tir. Marie, tüberküloz hastalığı sebebiyle güçlü kokulara karşı çok zayıftır. Bu sebeple neredeyse hiç kokusu olmadığı için kamelyalara karşı büyük bir sevgi beslemekteydi. Alexandre Dumas’da bu olaydan ilham alarak Kamelyalı Kadın kitabını kaleme almıştır.