Çiftler Arası Tartışmalar
Neden Sürekli Tartışıyoruz? Çiftler Arası Doğru İletişim: Hemen herkesin hayatında karşısındakini anlayamadığı ya da karşısındaki kişinin sizi anlamadığını düşündüğünüz durumlar olmuştur. Bu durum oldukça normal olmakla birlikte bazı kırmızı çizgileri de vardır. Bu çizgiler kişinin eşini hiç anlayamadığı ve anlamadığını da fark edemediği anlardır. Çünkü problemler ve tartışmalar tam da bu sınırdan sonra başlamaktadır. Bilimsel olarak Dunning-Kruger sendromu olarak adlandırılan ilişkilerde iletişim engeli; çiftlerin kendilerinde ki hataları görememeleri ve sürekli olarak “ben haklıyım sen haksızsın, sen hatalısın” tavrında olduğu ciddi bir psikolojik sendromdur.
Peki çiftler neden sık sık tartışır ve çiftler arası doğru iletişim nasıl olmalıdır?
Tartışma evlilikte olmaz olmaz bir durumdur, hatta eskilerin tabiriyle evliliğin tadı tuzudur. Ancak sınırlar aşıldığı zaman tartışmalar kavgaya dönüşür ve evliliği zor duruma getirebilir. Bu sebeple çiftler öncelikle aralarında ki problemlerin asıl nedenini düşünmelidir. Çünkü ilişkilerinin en başında daha az tartışma ve daha fazla tahammül varken; zamanla çiftler birbirine alıştıkça sabırlar tükenir ve daha fazla tartışma, daha az tahammüle dönüşür.
Evli çiftlerin öncelikle anlamaları gereken bir konu var ki o da; ‘eş’ kavramından kendilerini kurtarıp karı-koca kavramını benimsemeleridir. Çünkü onlar artık karı-koca olmuş ve iki farklı dünyayı bir araya getirmişlerdir. Asla aynı olamazlar. Erkek karşısında bir kadın olduğunu, kadında karşısında bir erkek olduğunu; farklı düşünce sistemine ve farklı yapılara sahip olduklarını bilmelidirler.
Diğer yandan evlilikte rutinleşmek en tehlikeli durumlardandır. Özellikle çocuk olduktan sonra zamanla ortaya çıkan bu rutinleşme problemi; gerginliği ve tartışmayı da beraberinde getirmektedir. Ancak bu tür bir çatışmanın genelde kazananı yoktur. Çünkü bu tür tartışmalarda çiftler karşıdakinin ne dediğine değil kendi söylediklerine odaklanırlar. Bunu yaparken karşıdakinin söylediklerini çürütmeye çalıştığı için onun öne sürdüğü güçlü nedenleri değil, zayıf ve yetersiz nedenlere odaklanırlar. Oysa evlilikte sorunlar ne olursa olsun, ortak amaca ulaşma çabası eşleri mutlu kılar.
Kısacası evlilik özel bir iletişim sisteminden oluşmaktadır. Ve evlilikte eşlerin sürekli olarak tartışıp gerçek sebebi bulamayışlarının sebebi ise iletişim bozukluğudur. Peki doğru iletişim nasıl olmalıdır?
Her tartışmayı kazanma hissi, her konuda haklı olma ve üste çıkma ihtiyacı; duygusal olgunluğun yeterince olmadığının bir göstergesidir. Bu sebeple tartışmalarda karşı tarafı aşağılayarak üstün gelmeye çalışmak yapılabilecek en büyük hatalardandır. Örnek verecek olursak bir tartışma ortasında karşı tarafa; ‘sen kimsin’, ‘bana patronluk taslama’ gibi küçük düşürücü ifadeler kullanmayın. Çünkü zaman içinde kullandığınız bu kelimeler ile eşinizi değil kendi karakterinizi oluşturmaya başlarsınız. Eğer çiftler birbirlerini gerçekten umursuyorsa, karşısındakinin güvende hissetmesini sağlar, onu aşağılamaktan kaçınır, küçük düşürmek veya manipüle etmeyi istemez.
Sohbet ederken ya da tartışma sırasında ve sonrasında eşler birbirlerine; surat asma, trip atma, inatlaşma, bilerek istemediği şeyler yapma ya da laf sokma gibi durumlar gerginliği artırır ve problemin büyümesine sebep olur. Tüm bunların yerine yargılamadan dinlemek, en yalın haliyle duyguları karşı tarafa aktarmak en doğru çözüm olacaktır ve problemlerin en hızlı şekilde çözülmesini sağlayacaktır.
Neden sürekli haklı olmaya çalışıyoruz? Tartışmalarda hep karşımızdaki kişinin ne yapması gerektiğini söylemek ve iletişimi bunun üzerinden kurmaya çalışmak tartışmanın büyümesine sebep olur. Çünkü bu tür tartışmalarda çiftler karşıdakinin ne dediğine değil kendi söylediklerine odaklanırlar. Bu sebeple tartışmalarda ve sonrasında kendi içimizde de bir hesaplaşma yapabilmek ve hatalı olunan yerleri kabul etmek ilişkideki saygınlığı ve güveni artırmaktadır.
“Siz kadınlar hep böylesiniz, erkek milleti böyledir, senden de bu beklenirdi, sen hep böyleydin zaten“ gibi damgalayıcı cümleler ilişkideki inançsızlığın göstergesidir. Eğer bu durum aşılamıyorsa ortada ciddi bir durum var demektir. Ancak tüm bu cümlelerden uzak kalarak yalnızca olaya ve duruma odaklanılarak tartışılıyorsa daha sağlıklı bir ortam oluşacaktır.
“Komşunun kocasını gördün mü?, şu kadın ne kadarda becerikli“ gibi cümleler karşı tarafın gururunu kırmakla kalmaz moral bozukluğu ve hayal kırıklığına sebep olur. Bunun sonucu olarak da zamanla daha saldırgan hale gelinebilir. Bu tarz cümleler kişilerin motivasyonunu düşüreceği için tartışmalarda üçüncü şahıslar katılmadan yapılmalıdır. Ve eşler birbirlerinde gördükleri her olumlu durumu dile getirip karşı tarafa bildirmeli ve hissettirmelidir.
Not: Çiftler Arası Tartışmalar Neden Olur? öğrenmek için tıklayınız…