Halk arasında grip ile karıştırılan nezle gribe göre daha hafif seyreder. Üst solunum yolunun; burun, boğaz ve soluk borusunun viral bir enfeksiyonudur ve sonbahar-kış aylarında daha yaygınlaşır. Kuluçka devri 1-4 gündür. Direkt temas, solunum yolu ile bulaşan hastalık, genellikle burun tıkanıklığı, hapşırık, boğaz ağrısı ile başlar ve devam eder. Diğer belirtileri ses kısıklığı, öksürük, halsizlik, kas ve eklem ağrısıdır. Ateş genellikle 38°C’nin altındadır. Bu belirtiler 7-10 gün sürebilir.
Nezle ve gripten korunmak için bu önerileri dikkate alın!
- Hastalık elle temasla da bulaşabilir. Bu nedenle hasta kişi, bulaşmayı önlemek için sık sık ellerini yıkamalıdır. Ayrıca hasta kişi ile mümkün oldukça tokalaşılmamalıdır.
- Hasta sık sık kağıt mendil kullanmalı, hastanın havlu ve bardağı müşterek kullanılmamalıdır.
- Burun akıntısının çok yoğun olduğu dönemde hasta toplu yerlerden uzak kalmalıdır.
- Grip olma riskini azaltmanın bir yolu da grip aşısıdır.
Grip Ve Nezleden Korunmanın 5 Yolu
1. İyi Dinlenin
Soğuk algınlığı tedavisinde en önemli adım istirahat etmek ile vücut direncini artırmaktır. Hem soğuk algınlığında hem de gripte evde dinlenmek iyileşme sürecini hızlandırır.
2. Sağlıklı Beslenin
Vücut direncini yüksek tutmak için iyi beslenmek gerekir. Bu sayede enfeksiyonların vücuttan daha rahat atılması sağlanır. Kış aylarında vücut direncini artırmak, vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması gerekir. Savunma sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyvelerin tüketimi de önem taşır.
Beslenme alışkanlığı bozuk, sürekli hazır gıda yiyen, az sebze-meyve tüketen, aşırı kirli ve ileri derecede yorucu işlerde çalışanlara vücutlarını özellikle C vitamini ve diğer vitaminlerle desteklemesi önerilir. İyi beslenen bir kişinin vitamin almasına gerek yoktur.
3. Bol Sıvı Tüketin
Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı almak gerekir. Yeterli sıvı alımı, vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğelerin) atılması ve vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanması ve pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynar. Bu nedenle her gün en az 2 – 2,5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir. Başta su olmak üzere, meyve suyu ve tavuk veya et suyu tüketilmelidir. Alkol, kahve ve asitli diğer içeceklerden uzak durulmalıdır.
4. Hijyen Önemli
Hasta kişiler ile yakın temastan, ortak eşya kullanmaktan kaçınmak gerekir. Temas olasılığında eller su ve sabunla yıkanmalıdır. Elleri yıkamadan önce ağız ve buruna dokunmamak gerekir. El hijyenine dikkat edilmesi ve ellerin sık sık yıkanması gerekir. Çocuklara da bu bilincin küçük yaşlardan itibaren aşılanması da toplum sağlığı açısından büyük önem taşır. Hastanın, virüsü çevreye bulaştırmamak için tedbir alması gerekir. Maske takmak, tokalaşmamak, öpüşmemek, başkalarıyla aynı çatal, kaşık, bardak gibi eşyalarına kullanmamak alınacak önlemler arasında yer alır.
5. Aşı Yaptırın
Risk grubundakilerin grip aşısı olması korunma açısından önem taşır. Aşılar, 65 yaş üzerindekilere, kronik kalp ve karaciğer hastalığı olanlara, diyabet gibi kronik sistemik hastalıkları olanlara, bağışıklık sistemi yetersiz hastalara, toplu halde yaşayanlara ve doktor, hemşire gibi risk grubundaki kişilere önerilir. Kış hastalıklarından korunmada grip aşısının başarısı %70 oranındadır.
Doğu Karadeniz Mutfağının Enfes Lezzetlerinden Ziron (Siron) Tarifi